İnsanoğlunun en sevdiğim özelliklerinden birisi nedir diye sorsalar aklıma ilk gelen “Merak" olur. Merakla başlar insanın varolma yolculuğu. Öğrenmenin, keşfetmenin anahtarı; sorgulamanın, eleştirel düşünmenin olmazsa olmazı; meraktır her şeyin başlangıcı...
Merak, yaşamımıza anlam katan, bireyi bilmeye karşı motive ederek öğrenmeyi kolaylaştıran, bilişsel süreçlerde haz mekanizmalarımızı uyaran, yaratıcılığın lokomotifi olan ve nihayetinde uygarlıkları geliştiren fonksiyonel bir mekanizmadır. En çok sevdiğim tanımı ile merak, insanı insanlaştıran yaşam enerjisidir.
Yapılan bir çok araştırmada merak ile öğrenmeye açıklık, bilgiye ulaşma ve bilgi okuryazarlığı, kendini yönlendirme ve denetleme özellikleri arasında yüksek ilişkiler bulunmuştur. Dolayısiyle merak insanda araştırma, problem çözme, yaratıcılık, sebat etme, çabalama, soru sorma ve eleştirme becerilerinin geliştirilmesinde bir öncül olarak düşünülebilir. Merakla, bireyin yaşamın anlamını sorgularken yaptığı derin gözlem ve araştırma süreçlerinde, farklılıklara ve belirsizliklere karşı toleransı da yükselir.
Mustafa Kemal ATATÜRK diyor ki :
“ Biz cahil dediğimiz vakit, mutlaka mektepte okumamış olanları kastetmiyoruz. Kastettiğim ilim, hakikati bilmektir. Yoksa okumuş olanlardan en büyük cahiller çıktığı gibi, hiç okuma bilmeyenlerden de hakikati gören hakiki alimler çıkar. "
Merak, hakikate uzanan bir köprüdür.
Yaşamıma dönüp baktığımda, içimdeki çocuk ile beni buluşturan, yaşamın anlamına dair sorular sorduran ve hayattan keyif almamı sağlayan, çocukken sevgili büyüklerimin ağzından dinlediğim hikayelerdir. Her hikayeyi, anlatan kişinin gözündeki çocuksu meraka odaklanarak dinler ve Sevgili Ata’mın dediğini anımsarım. “İlim, hakikati bilmektir."
Yazar Meral Demir’in “S/ÖĞÜT-Babaannem Derdi ki 6" adlı kitabı, kadim bilgelikleri içeren muhteşem bir hazinedir. Beni çocukluğumda dinlediğim hikayelere götürür; bugüne dair almam gereken mesajları anneannemin kahve tepsisindenmiş gibi sunar.
Babaannem derdi ki :
“ Zor günler insana,
görmediğini gördürür;
bilmediğini bildirir;
dert ettiği küçük şeylerin ateşini söndürür;
ve eskisinden daha fazla düşündürür kızım.
Sanırsın ki insan müşgül...
Dürtülmeden uyanır mı hiç düldül?
Uyanırsın kızım uyanırsın;
değişir bütün teamül.
Sabrı öğrenirsin,
şükrü öğrenirsin,
kanaati öğrenirsin...
Şer dediğinde hayrı görmeyi öğrenirsin.
Aba da bir, diba da bir giyene.
Güzel de bir çirkin de bir sevene.
Hayat, herkese hayat.
Her düzde bir ters,
her terste bir düz elbet çıkıverir karşına.
Neden şaşarsın ki olana bitene?"
Merakımız daim olsun...