- Değiştim.
- Hayır, ödün verdin. Değişim, ödün vermektir.
- Hayat, onun bize verdiği hayat değişimden ibarettir. Doğada veya kainatta hiç bir şey durağan değildir. Tanrı bile.
- Tanrı değişmez.
- Elbette değişir. Bize yaklaşır. Tanrı yolun, gerçeğin, hayatın kendisidir. Sürekli devinim halindedir.
- Sürekli hareket halinde ise onu nasıl bulacağız?
- Yolda...
Bu diyalog son zamanlarda seyrettiğim en güzel filmlerden birine ait ; “ 2 Popes ( 2 Papa) ".
Yeni şeyler öğrenmek, bilmediğim şeyleri keşfetmek, karşıma çıkan her şeyin bir mesajını, anlamını aramak, acaba bana ne söylüyor? sorusunun cevabını araştırmak ve keşfettiğim şeyler karşısında şaşkınlığımı ortaya koymak, en sevdiğim huylarımdan bir kaçıdır. Şaşkınlık halim, bana Arşimet’in kaldırma kuvvetini bulduğu anda banyodan çırılçıplak çıkış anını hatırlatır. Çok gülerim kendime. Çünkü tam o anda içimdeki çocuk dışarıya fırlamış en meraklı, en afacan, en haylaz ve en neşeli haliyle kendini gösteriyordur. Kendim olmayı hissettiğim ve kendimin tadına vardığım en değerli hallerimdir. İşte 2 Papa filmini seyrederken de bu hallerim ile karşılaştım ve paylaşmak istedim.
Tarih ve özellikle Dinler Tarihi her zaman ilgimi çekmiştir. Halen lisedeki tarih öğretmenimi ve tarih kitabımı hatırlarım. Öğrendiklerim, benim bugünkü ben olmamda yol arkadaşım olmuşlardır. Haçlı Seferlerinden hatta belki daha da öncesinden başlayan ve bugünlere gelen din savaşları, ortaçağda din adına yaşanan işkenceyi ve zulmü içinde barındıran isyanlar, çatışmalar ve engizisyon süreçleri bana her daim Hristiyanlığın katı kuralları bünyesinde bulunduran ve şekilciliği destekleyen bir din olduğunu çok net göstermiştir. Taa ki bu filmi seyredene kadar...
Papa Francis ve Papa Benedict’in görevlerine odaklanan film, Benedict’in göreve gelme aşamasına ve sonrasına odaklanıyor. 2010’ların medyada da büyük yankı uyandıran seremonisi ve yeni Papa’nın başta Katolik cemaatine etkisi olmak üzere dini ve siyasal yönden bulunduğu konum filmin temel taşlarını oluşturuyor. Kilise’nin muhafazakâr tarafında gücünü gösteren Papa Benedict, fikren ve uygulama anlamında Papa Francis’le oldukça zıt noktalarda bulunuyorlar. Francis’in sorgulayıcı tavrı ve Katolik inancına getirdiği bakış, geçmişin, günahların, suçların ve merhametin yolunu daha çok derinleştirme derdindeyken, Benedict yenilik getirebilecek yorumlara oldukça kapalı bir tutum içinde ve iktidarda olma pozisyonunun ayrıcalığında yoluna devam etmek istiyor. Geçmişin günahlarından sıyrılıp, herkese ulaşmayı amaç edinen Francis’in hikâyesi de burada oldukça önemli ve kritik. Kendi ülkesinin dikta rejiminde kendince bir taraf seçmiş olan Francis’in cesur davranmayarak ezilenlere sırt çevirdiği ve bunu acısını hayatı boyunca yaşadığı, iki Papa’nın görevlerini nasıl biçimlendirmeleri gerektiği yönünde bir belirleyici oluyor film ilerledikçe.
İnsanları bize getiren şey, getirdikleri stratejileridir. Strateji, problem çözmeye ve esnek olabilmeye yönelik değil ise, kişi aynı noktada kalacaktır. O zaman değişim olmaz. Değişim, stratejiyi farketmek, olanı olduğu gibi kabul etmek ve esnek olabilmek ile ilgilidir. Tıpkı 2 Papa’nın ortaya koyduğu gibi.
2005-2013 yılları arasında görev yapan XVI.Papa Benedict, 21.yy da kilisenin katı ilkelere dönüşü için mücadele ettiği bir yol çizmiş, katı, uzlaşmaz bir lider olarak gösterilen tavrını, 2013 yılında görevinden istifa ederek çok başka bir noktaya taşımıştır. Dünya tarihinde, 15.yüzyıldan beri ilk defa bir Papa görevinden istifa etmiş ve yerini değişimi gerçekleştirebilecek bir lidere devretmiştir.
Yaşama yıllar katarken, acaba yıllara ne kadar yaşam katabiliyoruz?
Hepimizi değişimi deneyimlemeye davet ediyorum...