Bir Çocuk, Çok Hayal ve Tek Gerçek

Bir Çocuk, Çok Hayal ve Tek Gerçek

Televizyonda tek kanalın olduğu yıllarda çocukluk & gençlik dönemlerini yaşayanların hatırlayacağı (tıpkı benim gibi 😊) ve 80’li yıllara damgasını vuran çok güzel bir dizi vardı.  

 

“ Beyaz Gölge "

 

Türkiye’ye basketbolu sevdiren dizi olarak hatırlanan Beyaz Gölge, sakatlık nedeniyle NBA kariyerini genç yaşta bırakmak zorunda kalan eski basketbolcu Ken Reeves’in, çoğunlukla zenci ve latin gençlerin okuduğu bir lisede basketbol koçu olarak işe başlamasının ardından gelişen olaylar zincirini anlatır.

 

Ve bu dizi sayesinde dilimize o ana kadar yerleşmemiş hatta adını bile duymadığımız “Koç" kelimesi girmiştir. Şu an profesyonel hayatta “Koçluk" mesleğini yapan biri olarak, bu kelimenin ve dizinin çocukluk günlerimde üzerimde ne kadar büyük bir etki bıraktığına şaşırmamam gerek diye düşünüyorum 😊. Halen bu tür dizi ve filmleri seyretmeyi çok severim. Mesleğini  tutkuyla yapan insanların yaşam hikayelerini takip eder ve kendi yaşam hikayemden edindiğim tecrübelerimi bu insanların bakış açısıyla da değerlendirmekten büyük keyif alırım.

 

Koç Reeves NBA’de (Amerikan Profesyonel Basketbol Ligi) oynamış, sakatlık sebebiyle emekli bir oyuncudur. Üniversiteden sınıf arkadaşı olan Jim Willis, Los Angeles Carver Lisesi müdürüdür. Sakatlık sonrası aldığı davet üzerine latin ve zenci  gençlerden oluşan okul takımının başına geçer. Takım, Coolidge (Kuliç), Salamy (Salami), Thorpe (Turp), James (Ceyms), Curtis (Körtis), Go-go (Gogo) ve Goldstein (Golşteyn) gibi problemli gençlerden oluşan bir takımdır. Başlarda hiç bir şey Koç Reeves’in istediği gibi gitmese de, sonunda onlardan yenilmez bir takım çıkarmayı başaracaktır. Bu arada işe başlarken buna karşı çıkan okul müdüresi bayan Buchanan, Koç Reeves’i sık sık eleştirecek, çocukların bu gereksiz uğraşları sebebiyle ders çalışamayacaklarını savunacaktır. Dizinin her bölümünde sorunu olan çocukların sorunlarını halledip Anne ve Babalarının yapmadığı fedakarlığı koçları yapacaktır.

 

Şu an yaşadığımız sürecin de aslında 20 yıl öncesinden çok farklı olmadığını düşünüyorum. Dizi de Koç Reeves öğrencilerine, basketbolu öğretmenin yanısıra, daha büyük etkiyi her bir öğrencisinin yaşamına dokunarak, dürüstlük, sportmenlik, dostluk gibi değerleri göstermiş ve hayatlarının kontrolünü ellerinde tutabilme cesareti konusunda müthiş destekleyici bir tutum sergilemiştir.

 

Hepimiz “12 Dev Adam" ve “Filenin Sultanları" deyince yerimizden sıçrıyor, muhteşem, harika naraları atıyor, ama çocuğumuz sporcu ya da sanatçı olmak istediğini dile getirince maalesef aynı davranışı sergilemiyoruz. Hatta tam tersi bir yaklaşım ile destek yerine köstek olmayı tercih ediyoruz.

 

Neden?

 

Çünkü Sanat ya da Spor karın doyurmaz!!!

 

NBA (Amerikan Profesyonel Basketbol Ligi)’nde sayısız başarılara ve şampiyonluklara imza atan basketbol koçu Doc Rivers, çocukluğuna dair bir anısını şöyle dile getiriyor :

 

“ İlkokul yıllarımda bir gün öğremenimiz her birimizi tahtaya kaldırdı ve büyünce ne olmak istediğimizi tahtaya yazmamızı istedi. Ben de tahtaya ;

 

“ Profesyonel Basketbol Oyuncusu olmak istiyorum. "

 

yazdım. Öğretmenimiz hemen silgiyi aldı ve yazdığımı sildi. Gerçekçi olmamı söyledi.

 

“ Hedefini küçült ve başka bir şey yaz! "

 

Tahtaya çıkıp tekrar aynı şeyi yazdım. Tekrar sildi ve :

 

“ Seni eve göndereceğim."

 

diyerek kağıda bir mesaj yazdı ve babama vermemi söyleyerek beni eve gönderdi. Ben de dediğini birebir yaptım.

 

Ertesi gün babam beni okula götürürken yolda :

 

“ Okul hayatın berbat gidiyor, hiç dinlemiyor ve dikkatini vermiyorsun. Hep aylaklık ediyorsun. Öğretmenin de haklı. Bırak basketbolcuyu, hiçbir şey olamayacaksın."

 

dedi ve okulun kapısından girmeden önce durdu, beni karşısına aldı, yere çömeldi ve tam gözlerimin içine bakarak :

 

“ Bak bu harika bir hedef !. Ama hedefin ne olursa olsun şu an çok erken. Sadece hayatın boyunca şunu unutma : “ Bir hedefte karar kıldığında o yarışı mutlaka bitir ve hedefini gerçekleştir."

 

dedi. En güzel kısmı buydu ve sınıfa girdim. Öğretmen aynı soruyu tekrar sordu ve tahtaya yazmamı istedi. Ben de yine aynı cevabı yazdım.

 

“ Profesyonel Basketbol Oyuncusu olmak istiyorum."

 

Tüm çocuklar bana gülmeye başladı. Öğretmenim babama baktı, babamın yüzündeki gülümsemeyi gördü ve dersine devam etti.

 

" İşimi seviyorum. Bu benim 34.yılım ve halen işimi çok severek yapıyorum. Babamın gülümseyen ve “benim oğlum yapar" diyen yüzünü her daim hatırlarım."

 

Amerika’da 4 kez “ Yılın Koçu " seçilen, görevine geldiği günden itibaren 23 Grand Slam şampiyonluğu olan Amerikalı profesyonel tenisçi  Serena Williams’ın girdiği her maçını kazanmasını sağlayan Tenis Koçu Patrick Mouratoglou :

 

“ Biz koçların görevi, insanların hayallerine ulaşmasına yardım etmektir."

 

der ve devam eder :

 

“ Herkesin sınırları vardır ve bu sınırlar teknik, taktiksel veya fiziksel değildir. Zihinseldir. Çünkü dünyadaki en hırslı oyuncunun  bile içine şüphe oturduğu an düşünce şekli değişir. Bir şampiyon gibi düşünemezsen şampiyon gibi oynayamaz, şampiyon gibi kazanamazsın. Yani zihnini, doğru şekilde çalıştırmak çok önemlidir. Bu benim işim..."

 

Yaşadığım hayatıma, deneyimlerime ve seçimlerime dönüp baktığımda gördüğüm en önemli şey; başıma gelen her şeyden benim sorumlu olduğumdur.

 

“ Her şey bana bağlı "

 

Bunu bilmek, bugünden yarına hayallerimin peşinden her daim azimle ve kararlılıkla koşmamı sağlayarak olmak istediğim kişiye dönüşmemde benim için çok değerli bir yol arkadaşı olmuştur.

 

Her şey üstünde etki yaratabiliriz. Günün sonunda bunu iyice düşünürsek, istediğimizi elde etmek için etrafımızdaki her şeyi değiştirebileceğimizi farkedebiliriz. Yani her şey bize bağlı...

 

O zaman ;

 

Geleceğin bireyleri olan çocuklarımızın, yaşadığımız bu süreçten en fazla neyi deneyimlemelerine ihtiyacımız var?

 

Ve ;

 

Biz buna ne kadar izin veriyoruz?




Sosyal Medyada Paylaş



Siz Hala Profesyonel Destek Almıyor musunuz?

Size Nasıl Yardımcı olabilirim?

" Değişimin sırrı, tüm enerjini eskiyle savaşmak yerine yeniyi yaratmak için odaklanmandır." -Socrates

Hadi bu sırrı birlikte keşfedelim...

İLETİŞİM

Hayallere doğru bir yolculuğa çıkmaya var mısınız?