Beyaz Yakanın Zamana Meydan Okuyan Dönüşümü

Beyaz Yakanın Zamana Meydan Okuyan Dönüşümü

İlkokul birinci sınıfa Eylül 1981’de başladım. Öğrenci olmanın siyah önlük, beyaz yaka, kırmızı çanta ve siyah ayakkabı ile resmedildiği bir dönemdi. O dönemden aklımda kalan ve şu an düşündüğümde ilginç gelen şeylerden biri boynuma taktığım beyaz yakaydı. Özellikle anneler beyaz yakayı çok önemserdi. Anneannemin özenle dantel iplikten ördüğü ve her hafta başı özenle yıkayıp kolaladığı beyaz yakamı halen saklarım. Kim derdi ki o dönem boynuma taktığım beyaz bir yakanın, 23 sene sonra bedenime büründürdüğüm bir kimlik olacağını.

 

Zamanın döngüselliği içinde kavramlar değişiyor, dönüşüyor. Yeni anlamlar kazanıyor. Yaşamın devinimini ortaya koyuyor. Pandemi sürecinin kurumsal hayatta yarattığı değişim ve dönüşüm süreci, öğrencilik yıllarımda boynuma taktığım beyaz bir yakanın kazandığı anlamla, daha görecek, keşfedecek, araştıracak çok şey olduğunu gösteriyor bana.

 

Geldiğim bu noktada, beyaz yaka kavramına bir gözatmak istiyorum.

 

Beyaz yaka ifadesi Türkiye’de ağırlıklı olarak 1990’lı yıllardan itibaren kullanılır. İngilizcedeki “White Collar" ifadesinden çevrilerek Türkçeye kazandırılan tabirin Amerika Birleşik Devletleri’ndeki kullanımı ise 1930’lu yıllara kadar uzanır. Masa başı çalışanlarının işçi grubundan ayrılması amacıyla ortaya çıkan ifade toplumsal grupların ve katmanların kısaca ayırt edilebilmesi için sıklıkla kullanılır.

 

İş dünyasında çalışan gruplarını birbirinden ayırmak için kullanılan yaka renkleri esasen çalışanların giydiği üniformalara göre belirlenir. Sarı yakalı çalışanlar, ağırlıklı olarak yapım, onarım, çöp toplama, kanalizasyon temizleme gibi dışarıda yapılan meslekleri icra eder ve üstlerinin kirlenmemesi için sarı üniforma giyer. Mavi yaka adı verilen çalışanlar, ofis ve iş yerlerinde çaycılık, temizlikçilik, aşçılık, nakliye sorumluluğu gibi bedensel güce dayanan işleri yerine getirir ve diğer çalışanlardan ayrılabilmeleri için mavi üniforma giyer. Beyaz yakalı çalışanlar ise üniforma giymemelerine rağmen ağırlıklı olarak beyaz kıyafetleri tercih etmeleri sebebiyle beyaz yaka olarak adlandırılır. Daha çok zihinsel gücüyle masa başında çalışır. Beyaz yaka mavi yaka farkı temelde yapılan işin niteliğine göre belirlenir. Beyaz yakalı çalışanlar, şirketlerin yönetim ve icraat kısmında görev alırken mavi yakalı çalışanlar ise şirket düzeninin devam etmesinden sorumludur.

 

Araştırmayı çok seven, keşfetmenin hazzını dibine kadar yaşayan biri olarak; sadece iki kelimeden oluşan bir sıfat tamlamasının içinde, insana dair bu kadar çok bilginin saklı olduğunu görmenin şaşkınlığı içindeyim. 25 senelik kurumsal hayat deneyimine sahip biri olmam da işin cabası tabi...

 

Bedensel güce dayalı bir iş yapıyorsan mavi yakalısın,

 

Bedensel güce dayalı ama bu işi dışarıda yapıyorsan sarı yakalısın,

 

Zihinsel güce dayalı bir iş yapıyorsan beyaz yakalısın.

 

Demek ki benim zamanımda öğrencilerin yaptığı iş, zihinsel statüsüne girdiği için beyaz yaka takıyorduk.

 

Kim bilir?

 

Oysa ilkokul yılları bir çocuğun en çok bedensel gücünü kullandığı yıllarıdır.

 

Jacob Morgan 2014 yılında yayınladığı “The Future Of Work: Attrack New Talent, Build Better Leaders and Create A Competitive Organization" başlıklı kitabında, işin geleceğine dair değerlendirmelerde bulunurken; 2014’den 2021’e bakıldığında çalışanın organizasyon içindeki konumunun nasıl değiştiğini gösterir.

 

Morgan, düşüncelerinin temelinde artık çalışmanın değil; nasıl çalışıldığının ve nasıl liderlik edildiğinin önemli olduğunu vurgulamakta ve geleneksel çalışma şekillerine meydan okumak gerektiğinin de altını çizmektedir.

 

80’li yılların Türkiye’sinde bir öğrenci olarak bu meydan okumayı belki de bilinçsiz olarak yaptık ya da yapmak zorunda bırakıldık.

 

Her insanın tam ve bütün olduğuna olan inancım, bireylerin kendi potansiyellerinin farkına varmaları ve eyleme geçmeleri sürecinde en değerli yol arkadaşım olmuştur.

 

O zaman diyorum ki;

 

Birlikten oluşan güç sayesinde iyileşiyoruz, gelişiyoruz, büyüyoruz, yol alıyoruz.

 

Birlikte olma ruhu ile nefes alıyor, nefes veriyoruz.

 

Biribirimizle olan görünmeyen bağlarımız sayesinde devrimler yapıyor, yeni çağların kapılarını aralıyor ve tarih yazıyoruz.

 

Bütüne katkı sağlayan ve sosyal faydayı destekleyen bir dünyaya doğru adım adım ilerliyoruz.

 

Hepimiz hem sarı hem mavi hem de beyaz yakalıyız. En doğal haliyle İNSANIZ...

 




Sosyal Medyada Paylaş



Siz Hala Profesyonel Destek Almıyor musunuz?

Size Nasıl Yardımcı olabilirim?

" Değişimin sırrı, tüm enerjini eskiyle savaşmak yerine yeniyi yaratmak için odaklanmandır." -Socrates

Hadi bu sırrı birlikte keşfedelim...

İLETİŞİM

Hayallere doğru bir yolculuğa çıkmaya var mısınız?